Gemoloji bilimi ile 2006 yılında tanıştım.ÖSS sonuçları açıklandığı dönemde tercih kitapçığında Gemoloji ve Mücevher Tasarımı bölümü bana "Ben buradayım" diyordu. 2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Gemoloji ve Mücevher tasarımı bölümünü kazanarak yeni ve bir o kadar farklı bir serüven benim için başlamıştı. İki yıl boyunca ders kapsamında hem pratik hemde teorik anlamda bir çok şey öğrendik. "Takı tasarımı" denilince daha basit bir işmiş gibi algılanmasına rağmen bölümde iki yıl boyunca bir kuyumcu ustası gibi sabırla gümüşü ve altını işledik. Ayrıca, doğal taşlar hakkında da değişik bilgiler öğrendik ve hatta bölüm hocalarımızla birlikte çeşitli doğal taş gezileri düzenledik.
Mesela çoğu insanın enerjisine inandığı ametist taşının çıkarıldığı yerin İzmir- Balıkesir (Dursunbey) 'de olduğunu biliyor muydunuz?
Mezun olduktan sonra neler yaptım biraz da onlardan bahsetmek istiyorum. Eğer sabırlı biriyseniz herhangi bir kuyumcu atölyesinde rahatlıkla çalışabilirsiniz. Benim için bu bu işin tasarım kısmı yada atölye kısmı pek verimli olmadı bu yüzden daha çok çalıştığım yerlerde satış alanında bir şeyler yaptım. Özellikle satış yaparken insanlarla iletişim halinde olmak beni daha çok mutlu ediyordu ve diyebilirim ki taşlarla ilgili merakım o zamanlarda daha da çoğaldı. İzmir-Kızlarağası'nda yaptığım zorunlu yaz stajım boyunca da gördüğüm tablo beni bu alanın gizemli olduğuna inandırdı. Neden mi?
Mesela çoğu insanın enerjisine inandığı ametist taşının çıkarıldığı yerin İzmir- Balıkesir (Dursunbey) 'de olduğunu biliyor muydunuz?
Mezun olduktan sonra neler yaptım biraz da onlardan bahsetmek istiyorum. Eğer sabırlı biriyseniz herhangi bir kuyumcu atölyesinde rahatlıkla çalışabilirsiniz. Benim için bu bu işin tasarım kısmı yada atölye kısmı pek verimli olmadı bu yüzden daha çok çalıştığım yerlerde satış alanında bir şeyler yaptım. Özellikle satış yaparken insanlarla iletişim halinde olmak beni daha çok mutlu ediyordu ve diyebilirim ki taşlarla ilgili merakım o zamanlarda daha da çoğaldı. İzmir-Kızlarağası'nda yaptığım zorunlu yaz stajım boyunca da gördüğüm tablo beni bu alanın gizemli olduğuna inandırdı. Neden mi?
Yine bir staj günüydü ve bir sabah geldiğim zaman kapıda bir bayanla karşılaştım. Bayanı dün dükkanda görmüştüm "Doğal taş" koleksiyonu olan biriydi, ona şaşkın bakışlarımdan anlamış olmalıydı ki, bana şöyle dedi: " Dün gördüğüm bir taşı almadım ve bana o taşın dünden beri enerji verdiğine inanıyorum, onu almak için saat 5'ten beri burada bekliyorum. " Ciddi anlamda inanamamıştım ...
Ben o gün bir şeyi daha iyi anladım " Her şey sadece inanmakla başlıyor, sen eğer bir taşın bile seni mutlu edebileceğine inanıyorsan, mutlu olursun ve yaşam seni güzelliklerle karşılar ."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder